Avrupa'nın en eski şehirlerinden biri olan Niş, geçmiş dönemlerin izlerini şehrin her köşesinde gösterdiğinden, tarih severler için bir cennettir. Samimi ve misafirperver bölge halkı, şehir hakkındaki bilgilerini sizinle paylaşmaktan memnun olacaktır.
Daha önce Keltler tarafından Naissus olarak adlandırılan “Periler Şehri”, Doğu ve Batı arasındaki kavşakta, stratejik olarak önemli bir konumda yer aldığından dolayı her zaman büyük liderlerin favori kalesi olmuşt, bununla birlikte büyük imparator Konstantin zamanında Roma İmparatorluğu için önemli bir ticaret merkezine dönüştürülmüştür.
Bubanj ve Humska Čuka'daki arkeolojik kazılarda, bölgenin Neolitik Dönem ve Erken Tunç Çağı’na kadar var olduğuna dair kanıtların yanı sıra Büyük Konstantin döneminden kalma ilk Hristiyan mezarları bulunmuştur. Çağlar boyunca farklı kültürlerin ve insanların bir erime potası olduğu bu yerde, Keltlerin, Romalıların, Hunların, Avarların, Bizanslıların ve Osmanlıların yaşadığı ve mimari çeşitliliğe katkıda bulundukları bilinmektedir.
Bugün Niş, kültür ve sanatseverler için bir merkez olmanın yanında, Sırp filmlerini ve film yapımcılarını ağırlayan Niş Film Festivali gibi birçok festivale de ev sahipliği yapmaktadır. Elli yılı aşkın bir süredir her ağustos ayında düzenlenen bu film festivali uluslararası bir öneme sahiptir.
Şehir ayrıca yaz aylarında, dünyaca ünlü caz festivali Nišville ve Nisomnia olmak üzere iki müzik festivaline de ev sahipliği yapıyor.
Çevresi
Medyana
Niş'ten çok uzak olmayan Mediana, Büyük Konstantin döneminde Naissus'a yaptıkları ziyaretler sırasında Roma İmparatorlarının ikametgahı olarak hizmet veren eski bir banliyödür. Peristil ve ayrıntılı mozaikleriyle bir Roma villası, tahıl ambarı ve 4. yüzyıl Hıristiyan kilisesinin kalıntılarından oluşan iyi korunmuş arkeolojik alanlarıyla ziyaretçiler Mediana'nın ihtişamının tadını çıkarabilirler. İsa'nın monogramını gösteren mozaiği ziyaret etmeyi sakın unutmayın.
Jelašnička Klisura Geçidi
Niška Banja yakınlarında yer alan Jelašnička Klisura Geçidi, Balkanlar'ın en önemli geçitlerinden biridir. Çarpıcı manzarası, güzel florası ve faunası kaçırılmamalıdır.
Bölgede çeşitli kamp ve piknik noktalarının yanı sıra bir yürüyüş parkuru ve maceraperestler için de bir serbest tırmanma alanı bulunmaktadır.
Suva Planina Dağı
Tüm dağda sadece birkaç pınarın olması nedeniyle Suva Planina veya “Kuru dağ” olarak adlandırılan tesis, Niş şehir merkezine sadece 20 kilometre mesafede yer almaktadır. Seçkin Sırp coğrafyacı Jovan Cvijić tarafından Güney Sırbistan Alpleri olarak adlandırılan bu yer, yürüyüşçüler, kaya tırmanıcıları ve ekstrem sporseverler arasında favoridir. Dağın en yüksek zirvelerine tırmanmak için kullanılan yollar ise Trem, Sokolov Kamen ve kayalık Mosor’dur.
Turistik yer
Niş Kalesi
18. yüzyılda Türkler tarafından inşa edilen bu iyi korunmuş kale, bugün Niş şehrinin sembolü ve Türk mimarisinin bölgedeki birkaç örneğinden biridir. Kalenin temellerinde, Roma geçmişine dair kalıntılar da bulunmaktadır.
Ziyaretçiler kalenin içinde antik bir caddenin kalıntılarının yanı sıra Roma Hamamı'nın kalıntılarını ve Osmanlı döneminden kalan en eski yapı olan çarpıcı bir Türk banyosu olan “Hamam'ı” bulabilirler.
Čegar Tepesi ve Kafatası Kulesi Anıtı
Čegar Tepesi'ndeki Kafatası Kulesi Anıtı, ilk Sırp isyanı sırasında çok önemli bir savaşın yapıldığı yerde inşa edildi.
Savaş, Komutan Stevan Sinđelić'in Sırp askerlerinin sayısının Türk birliklerinden az olduğunu fark ederek yaklaşmalarını beklemesi, Türk birliklerinin barut fıçılarına yaklaşmasıyla fıçıları patlatması ve çok sayıda düşman askerini öldürerek kahraman olmasıyla bilinir.
Misilleme olarak Niş Türk Komutanı, birliklerine büyük bir kule inşa etmek için ölü Sırp askerlerinin kafalarını kullanmalarını emretmiştir (Kafatası Kulesi). Çamur ve insan kemiklerinden oluşan anıt, ziyaretçilere Osmanlı İmparatorluğu'na karşı ayaklanmayı ve büyük Sırp Komutan Stevan Sinđelić'in kahramanlığını hatırlatmayı amaçlar.
Kazandžijsko Sokače Caddesi
Şehrin en canlı bölümü olan Kazandžijsko Sokače’nin (eski bir Türk çarşısı) girişinde alışılmadık bir anıt duruyor; iki adamın heyecanlı bir sohbete tutuştuğu bir restoran masası ve yanlarında da Čapa adında bir av köpeği.
Bu iki adam, Sırp yazar Stevan Sremac ve avcı Kalča. Arkadaşlarını tuhaflıklarıyla eğlendiren kurgusal bir edebi karakter olmasına rağmen bu heykel, Kalča kafe ve restoranlarla dolu hareketli caddeye gelen ziyaretçileri karşılayan Niş'in favori kahramanlarından biridir.
Gıda
Niş, geleneksel ve yerel yemekler sunan fantastik restoranlarıyla, saygın bir mutfak kültürüne sahiptir. Bu nedenle Niş'e gelen herhangi bir ziyaretçi için yerel bir tavernaya gitmek zorunluluktur. Şehrin eski bohem ruhunun hala harika bir şekilde korunduğu eski zanaat bölgesindeki restoranlara özel bir ziyarette bulunmak gerekir.
Güney Sırbistan, ćevapčići, biftek, sosis, domuz pirzolası adı verilen geleneksel kebaplar da dahil olmak üzere etleri ile ünlüdür... Ve ızgara ete eşlik etmek için lezzetli ev yapımı ekmekler, taze salatalar ve biber dolması bulunur.
Yemek sunmanın popüler bir yoluna, sürekli ve küçük porsiyonlarla servis edilmesinden dolayı “yemek treni” denmişti. Yemek; ekmekler, yerel peynirler, Sukana pide peynirli turta, urnebes salatası (peynir ve acı biberden yapılmış) ve geleneksel çorbaların ardından soslarla başlar. Ana yemek ise dana kuyrukları, sarma (kuzu ile doldurulmuş lahana yaprakları) ve pasulj na tavče (fasulye çorbası) gibi yerel lezzetler olabilir. Yemek orasnica, tatlı bir cevizli kurabiye veya geleneksel olarak yapılmış bir baklava ile tamamlanır.
Bir diğer yerel spesiyalite ise kahvaltı saatinde geleneksel olarak et veya peynirle dolu tuzlu bir turta olan Burek'tir. Burek o kadar popülerdir ki, her ağustos ayında, Balkanlar'ın her yerinden en iyi usta turtacılar Burek Günü Festivali “Buregdžijada” için Niş'te toplanır.