Bir zamanların Ulusal Başkent’i, sonrasının müreffeh bir kasabası ve bugünün modern şehrine kadar, eski Sırp başkenti Kruševac, bir zamanlar olduğu gibi Orta Çağ tahkimatından bu yana çok yol kat etti.
Dağlar ve spa beldeleri ile çevrili Kruševac, ziyaretçilerine aktif bir tatil geçirme veya gevşemek için dinlendirici bir ziyaretin keyfini çıkarma fırsatları sunmaktadır.
Şehrin sakinleri, 1806'dan beri “čarapani” (kelimenin tam anlamıyla “çoraplı insanlar”) olarak bilinir. Açıklama mı? Birinci Sırp ayaklanmasında, Kruševaclı bir grup asker ayaklarında sadece çoraplarıyla sessizce kasabaya girerek kaledeki Türk askerlerini alt etmişlerdir.
Şehir
Sırp Prens Lazar, Orta Çağ Sırbistan’ını işgal kuvvetlerinden korumak için Kruševac'ı seçtiğinde, bu noktada sadece küçük bir yerleşim yeri vardı. Prens kısa sürede duvarları güçlendirdi, bir şehir inşa etti ve bu inşa ettiği şehri ülkesinin başkenti yaptı.
Orta Çağ kalesinin duvarları ve kulelerinin kalıntıları Kruševac'taki Lazar Kasabası’ndaki arkeolojik alanda görülebilir. Prens Lazar’ın hızla yaklaşan Türk ordusuna karşı Sırp ordusunu Kosova Savaşı’na soktuğu 1389 tarihinin anısına dikilen anıt, bugün Kruševac’ın ana meydanında yer almaktadır.
Turistik Yerler
Kruševac'ın tarihi, 1371’de Sırbistan’ın yeni başkenti olarak inşa eden Prens Lazar Hrebeljanović ile ayrılmaz bir şekilde iç içedir.
Orta Çağ kasabasının kalıntılarına Lazar’ın Kasabası denilen arkeolojik parktan ulaşılabilir. Kale duvarlarının kalıntıları ve kale kulesi dışında, 14. yüzyılda Prens Lazar’ın ilk doğan oğluna adanmış ve mükemmel korunmuş bir tapınak olan Lazarica Kilisesi’ni de ziyaret edebilirsiniz
Parkın doğu kısmında Kruševac’ın kurucusunun bir anıtı yer alır. Anıtın resmini Ravanica Manastırı’ndaki bir fresk üzerinde de görebilirsiniz. Kruševac Şehri Müzesi ise 22 bin sanat eseri ve tarihi eser koleksiyonunun bir parçası olarak Prens’in kaftanının bir kopyasını da sergiliyor.
Şehrin tam kalbinde Kosova Kahramanları Anıtı bulunmaktadır. Tarihi gerçeklere ve mitolojiye dayanan heykeltıraş Đorđe Jovanović tarafından yapılan bu anıt, Sırp ordusunun 1389’da Kosova Savaşı’na gittiği şehrin merkezine belirgin bir görsel kimlik kazandırıyor.
Merkezin yakınındaki Kruševac Belediye Binası'nda sanatseverler, halk şiiri, mitler ve folklordan esinlenen çeşitli mozaiklerle dekore edilmiş Mozaik Odası’nı ziyaret etmenin keyfini çıkarabilirler. Moravya Sırbistan’ına adanmış bu eşsiz dekoratif sergi, Kruševac bölgesinin siyasi, sosyal, kültürel ve sanat tarihinden önemli anları göstermektedir.
Sırbistan'ın en büyük 20. yüzyıl ressamlarından Mačvalı Milić’e adanmış bir galeri de Lazar Kasabası’nın yakınındadır. Burada, mistik bir havaya sahip 120 ışıltılı doğaüstü kompozisyonu görebilirsiniz.
Şehir Merkezinin Çevresi
Kruševac’tan çok uzak olmayan Jastrebac, Sırbistan’ın en sık ormanlık dağlarından biridir. Çok sayıda yürüyüş ve bisiklet parkuru ve spor alanı, Jastrebac’ı aktif tatil meraklıları için ideal bir yer haline getirmektedir. Tatillerini suya yakın bir yerde geçirmek isteyenler, Jastrebac Dağı’nda geniş bir plato olan Ravnište’deki yapay gölü keşfedebilirler.
Tatiliniz için bir spa ortamı tercih ederseniz, Jastrebac’ın yamaçlarından inerek Ribarska Banja Spa’yı ziyaret edebilirsiniz. Maden suyu kaynakları, tuz odası, mağarası, saunaları, lüks masaj odaları ve eski bir Türk Hamamı, Ribarska Banja Spa'nın gençleşmenize yardımcı olacak sağlıklı yaşam programlarının sadece birkaçıdır.
Sırbistan’ın en iyi bilinen şarap bölgelerinden biri olan Aleksandrovačka Župa’da şarap severler Prokupac, Tamjanika ve Smederevka gibi farklı üzüm çeşitlerinden yapılan şarapları tatma fırsatı bulacaklar.
Kruševac’tan çok uzak olmayan bir yerde iki Orta Çağ kasabasının kalıntıları durur. Stalać, Güney Morava Nehri’ne bakan bir tepede yer almaktadır ve yerel halkın Stalać’ın Todoru Kulesi olarak adlandırdığı iyi korunmuş kulesi ile ziyaretçilerin dikkatini çekmektedir. Koznik Kasabası’nın güçlendirilmiş duvarı ve kule kalıntıları da Aleksandrova yakınındaki bir platoda yer almaktadır.
Mutfak
Kruševac bölgesi, burada konaklamanızı daha da keyifli hale getirmeyi garanti eden birçok yerel yemeğe sahiptir. Milföy turtaları, “proja” (geleneksel mısır ekmeği), “pihtije”, “sarmice” (lahana turşusu ruloları), bal ve kuru erikli tavuk gibi bazı yerel lezzetleri tatma fırsatını kaçırmayın.
Tatlıya düşkün olanlar, “salarice” ve “orasnice” denilen yöresel tatlıları mutlaka bal ile birlikte denemeliler.
Metal veya taş kaplarda buğulama yapılmış kuzu veya dana etinin yanına yabani sarımsak ve ev yapımı undan pişirilen taze çörekler çok yakışmaktadır.
Yakındaki Trstenik kasabasında, maden suyu satın alabileceğiniz birkaç otantik kaynak suyu satan dükkân yer alır. Buralardan aynı zamanda geleneksel bir tarife göre yapılmış tatlı, hafif gazlı bir içecek olan ve günümüzün alkolsüz içeceklerinin öncüsü sayılan “klaker”i de satın alabilirsiniz.
Trstenik’ten çok uzak olmayan Stopanja Köyü, Sebzeler Günü’nü yetiştirdikleri sebzeler, şarap ve lezzetli rosto eti eşliğinde kutlar. Bu köyün iki ünlü yemeği olan taze kavrulmuş domuz veya kuzu eti, Stopanja ve çevresinde günün herhangi bir zaman diliminde tadılabilir.