Uzunluğu 723 metreyi bulan Hajdučica Mağarası, çeşitli mağara oluşumlarıyla ayırt edici olurken, yaklaşık yarısı büyüklüğündeki Mandina Mağarası sarkıt ve dikitlerle doludur. 180 metre uzunluğundaki Su Mağarası en kısasıdır, Stojkova Ledenica ismindeki karst çukuru ise kanalların yatay ve dikey bölümleriyle bilinir. Hajdučica Mağarası, Su Mağarası, Mandina Mağarası ve Stojkova Ledenica’ya sadece speleologlar tarafından erişilebilir. Ancak Lazar Mağarası ve Vernjikica ziyaretçilere açıktır.

Zlotska Mağarası olarak da bilinen Lazareva Pećina (Lazar Mağarası), deniz seviyesinden yaklaşık 300 metre yükseklikteki Lazareva Reka nehrinin kıyısında yer almaktadır. Ziyaretçiler içeri girdiğinde ilk gözlerine çarpan, mağaranın derinlikleri olur.

Bu iki salon, ziyaretçilerin dikkatini çeken farklı şekil ve renklerdeki çökellerle alanı süsleyen gerçek hazinelerle kaplıdır. Farklı şekillerdeki ve boyutlardaki sarkıtlar, dikitler, mağara sütunları, perdeler ve tüf-kalsit havuzları mağaranın tamamını doldurur.

Osmanlıların ülkeyi yönettiği zamanlarda, haydutların veya mültecilerin buraya sığınmasını önlemek için mağaranın girişi tuğlalarla örülürdü. Bugün, Lazareva Reka Nehri ve Lazareva Pećina mağarası, yakındaki Vernjikica Mağarası ile birlikte doğal bir kaynak olarak yasalarla korunmaktadır.

Vernijikica’ya girer girmez ziyaretçileri ilk olarak görkemli “Resepsiyon Salonu” karşılar. Bu salondan sonra “Çağlayan Salonu”na ve en güzel mağara oluşumlarına sahip “Vilingrad”a (Peri Mahallesi) geçilir. Vilingrad’ın en dikkat çekici özelliği, çarpıcı güzellikteki kırmızı sütunlarıdır.

“Ponor” adı verilen salon (Uçurum Salonu) geçildikten sonra, 60 metre genişliği ve 59 metre yüksekliğiyle mağaranın en büyük salonu olan “Kolezyum”a giriş yapılır.

“Mramorje Hall” ile devam eden tur, nihayetinde adını ok, hançer, mızrak ve kılıç şeklindeki sarkıtlarına borçlu olan sıra dışı “Silah Salonu”nda noktalanır.

Ancak macera, Zlot Mağaraları’ndan çıktıktan sonra sona ermek zorunda değildir; yakındaki ormanlar ve mezralar yürüyüş yapmak için harika mekanlardır. Mola vermek için kırsal bir evde durulabilir ve geleneksel şekillerde hazırlanan yerel yemeklerin tadına bakılabilir.

Sıcak yaz günlerinde plajların hararetinden kaçmak için, Bor ve Borsko Jezero şehirleri mükemmel noktalardır. Mevsim kışsa, bakımlı kayak pistleri ve berrak dağ iklimi ile yakınlardaki Crni Vrh Dağı da ziyaret edilebilir.