Johann Strauss, Jr.’ın ünlü bestesindeövülen (On the Beautiful Blue Danube) Avrupa'nın en güzel nehri Tuna, ziyaretçilerine her zaman ilham kaynağı olmuştur. Sonsuz mavi yüzeyi, kültürel ve tarihi önemi ile Tuna, sadece Avrupa'nın değil tüm dünyanın nehir gezisi için en popüler nehirlerden biridir. Toplam uzunluğu 2,700 kilometre olan nehir, 588 kilometresi Sırbistan’da olmak üzere, Sırp dağları, ovaları, şehirleri, köyleri, koruma altındaki doğal alanları ve milli parkları arasında dolanarak akar.
2017 yılında UNESCO Biyosfer Rezervi olarak belirlenen Bačko Podunavlje Biyosfer Rezervi, Tuna’nın en iyi korunmuş bataklık alanlarındandır. Çok sayıda flora ve fauna türünü barındıran rezerv, nehir adaları, yan kanalları, taşkın ormanları ve kumlu nehir kenarları gibi nadir doğal yaşam alanlarına da ev sahipliği yapar.
Tuna Nehri'nin en derin olduğu Sırbistan'ın doğu sınırında Đerdap Milli Parkı yer almaktadır. Đerdap Geçidi üzerinde uçan nadir kartal türleri ile bilinen bu milli park, 1.000'den fazla bitki türünün yanı sıra su samurları, ayılar ve chamois (çengel boynuzlu dağ keçisi) ve diğer birçok memeli ve kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır.
Fruška Gora Dağı, Sırbistan’ın en eski milli parkı olmasının yanı sıra, pitoresk ovalar üzerinde yükselen kuzey bölgesinin de tek dağıdır. Dağ, yumuşak yamaçları, asırlık ormanları, üzüm bağları ve herkes tarafından saygı duyulan Fruška Gora Manastırları ile ünlüdür.
Belgrad ve Negotin, Tuna Nehri’nin birbirine bağladığı üç şarap bölgesinden biridir. Burada geleneksel tarifleri nesilden nesile aktarılan ünlü Fruška Gora şarapları Bermet ve Ausbruch'u tadabilirsiniz.
Tuna Nehri boyunca devam edin ve Sırbistan'ın başkentinden gelen şarapları veya asma yetiştirme geleneğinin eski Romalıların zamanlarına kadar uzandığı Smedervo'nun eşsiz beyaz şarabını tadın. Veya Doğu Sırbistan'a gidin ve yalnızca Đerdap yakınlarındaki Negotinska Krajina bölgesinde yetiştirilen geleneksel Kırmızı Tamjanika çeşidinden yapılan şarabı tadın. Eşsiz Sırp şaraplarını, geldikleri bölgelerin yerel lezzetleriyle eşleştirin ve Tuna nehri havzasının neden büyük bir gastronomi merkezi ve Avrupa'da şarap yapmak için en iyi bölgelerden biri olarak kabul edildiğini keşfedin.
Nehir boyunca devam ettiğinizde Sırp başkentindeki şarapların veya üzüm yetiştirme geleneklerinin antik Romalılara kadar uzandığı eşsiz beyaz Smedervo şaraplarının tadına bakma fırsatınız olacak. Bir diğer seçenek de Doğu Sırbistan’da veya Đerdap yakınlarındaki Negotinska Krajina bölgesinde geleneksel yöntemler kullanılarak yapılmış Red Tamjanika şarapları. Üretildikleri bölgelerin yerel lezzetleriyle çeşitlenen eşsin Sırp şaraplarını tattıkça, Tuna Nehri havzasının neden büyük bir gastronomi merkezi olduğunu ve Avrupa'da şarap yapmak için en iyi bölgelerden biri olarak kabul gördüğünü daha iyi anlayacaksınız.
Eğer tercihiniz daha çok şehir merkezinde olmaktan yanaysa, Novi Sad ve Belgrad'ın iç limanlarında kısa bir mola verebilir; misafirperverlikleri, kültürel mekanları ve zengin gece hayatı ile ünlü bu iki misafirperver şehrin simge yapılarını ziyaret edebilirsiniz. Apatin, Donji Milanovac, Kladovo veya Veliko Gradište gibi küçük kasabaların çekiciliğine kapılmamak ise mümkün değil. Her biri Tuna’daki yaşamın özelliklerini güçlü bir şekilde yansıtan tarihleriyle, gelenekleri ve görenekleriyle öne çıkarlar. Bačka'dan Đerdap'a dönerken, iyi korunmuş antik ve Orta Çağ kalelerinden birini ziyaret ederek, geçmişe doğru bir yolculuğa çıkmış olacaksınız çünkü bu kaleler sizi Romalıların, Macarların, Osmanlı Türklerinin ve Orta Çağ Sırplarının bu bölgeyi yönettiği ve genellikle nehrin yönünü takip eden sınırlarını pekiştirdiği zamanlara geri götürecek. MÖ 1. ve 6. yüzyıllar arasındaki en önemli Roma şehirlerinden birinin kalıntılarının bulunduğu Viminacium arkeolojik alanı, Mlava ve Tuna’nın birleştiği yerin yakınında, “Avrupa medeniyetinin beşiği” olarak bilinen Lepenski Vir ise Tuna kıyısında, Đerdap Milli Parkı içinde yer almaktadır.
Eşsiz Tuna-Tisa-Tuna kanalında gezinti yaparken, bir yandan Banat ve Bačka bölgelerinin simge yapılarını keşfedebilirsiniz. Su taşkınlarını önlemek için, Voyvodina eyaletinin büyük bir kısmına yayılan ve yaklaşık 1000 km’lik bir uzunluğu olan kanal üzerine çeşitli yapılar inşa edilmiştir. Kanal ayrıca avlanmak, balıkçılık ve rafting için de birçok fırsat sunar.
İdeal tatiliniz hem rahatlama hem de zenginleştirici deneyimler sunan bir tatilse, o zaman bunu nehirde –Avrupa’nın atardamarında- geçirmenizi öneririz. İşte o zaman, 21. yüzyılda bile Tuna’nın neden her zaman çekici kaldığını ve uluslar arası önemini koruduğunu görmüş olacaksınız.