Uzunluğu 2 kilometreden fazla olmasına rağmen, sadece ilk 132 metreye yürüyerek kolayca erişilebilirken, daha fazla ilerlemek için özel ekipman gereklidir. Gün ışığı mağaranın bütün bölgelerine ulaştığında, iç mekanının görkemini daha iyi yaşayabileceksiniz.

Ponorska Reka’nın (Kaybolan Nehir) periyodik olarak aktığı Dubočka Mağarası; Ana Kanal, Kil Kanalı ve Rusalkas Kanalı’nı barındırır.

Tavanları mağara oluşumları bakımından zengin Ana Kanal’ı keşfettikten sonra, beyaz kalsit, sarkıt ve dikit bakımından alışılmadık derecede zengin olan dört bölümlü Kil Kanalı boyunca devam edin. Kil Kanalı’nda ziyaretçilerin dikkatini ilk çeken özellik kanalı ikiye bölen ve “İmparatorluk Tahtı” olarak adlandırılan beyaz kalsit bir perdeliktir. Kil Kanalı’nın son bölümü sadece bu kanalın değil, tüm Dubočka Mağarası’nın en güzel kısmı olan “İmparatorluk Hazinesi”ni içerir. Tavanları binlerce sarkıtla ve pırıl pırıl, kar beyazı kalsit mağara oluşumları ile kaplıdır. Bu muhteşem manzara, seyredenlerde hayranlık uyandırır ve onlara ilham verir.

Üçüncü kanal Rusalkas Kanalı olarak adlandırılır. Adını yerel inanışlara göre büyülü güçlere ve ölülerle iletişim kurma yeteneğine sahip dişi varlıklar olan Rusalkilerden alır. Yaklaşık 380 metre uzunluğundaki bu kanal, beyaz dikitlerden ve sarkıtlardan yapılmış duvarıyla bilinir.

Tartışılmaz güzelliğinin yanı sıra Dubočka Mağarası arkeolojik öneme de sahiptir. Deinoterium (bir cins fil) dişleri, mağara ayısı kemikleri, kemikten yapılmış iğneler ve diğer insan yapımı aletler, bu mağaranın antik Neolitik Dönem’de insanlar tarafından kullanıldığına tanıklık eder.

Ceremošnja, Ravništarska ve Dubočka Mağaraları, bu bölgenin üç speleolojik (mağara bilimsel) simgesidir.