Subotica’nın Arnavut kaldırımlı sokaklarında dolaşırken Art Nouveau ve Neo-Gotik tarzındaki binalar nefesinizi kesecek. 19. yüzyılın ortalarından 20. yüzyılın başlarına uzanan altın çağı sayesinde şehir, renkli, ilgi çekici ve benzersiz yapılarla dolu.

Başka bir rivayete göre ise göl, eski Pannon Denizi’nin kalıntısı. Bu tuzlu su gölü, şifalı çamurunun yanı sıra Grand Teras, Kadınlar Plajı ve Su Kulesi gibi secessionist tarzda inşa edilmiş yapılarıyla ünlü. Tabii ki şaraplarını denemeyi unutmayın!