Genellikle beyaz üzümlerle üretilse de, bu şaraplar yapı itibarıyla kırmızı şaraplara daha yakın. Renkleri güçlü, kehribar ve turuncu tonlarında; tatları dolgun, sert, ekşi ve kuru. Kokuları ise olgun, baharatlı, kırsal ve antik bir havaya sahip.
Şarap, sadece bir içki değil; aynı zamanda üretildiği yeri, bir halkın kültürünü ve doğanın özellikle-rini anlamamıza yardımcı olan bir aynadır. Bazen de şarap sayesinde tarihe dair bir şeyler öğreniriz. Amforalar, şarap üretiminin en eski dönemlerine ışık tutar ve bu yöntem binlerce yıl öncesine da-yanır. Günümüzde amforaların modern şarap yapımında yeniden popüler hale gelmesi, bizi geçmişe götüren bir pencere açıyor. Antik yöntemlerle üretilen şaraplar, tekrar sahneye çıkıyor ve Sırbi-stan’da da oldukça ilgi görüyor.
Genellikle beyaz üzümlerle üretilse de, bu şaraplar yapı itibarıyla kırmızı şaraplara daha yakın. Renkleri güçlü, kehribar ve turuncu tonlarında; tatları dolgun, sert, ekşi ve kuru. Kokuları ise olgun, baharatlı, kırsal ve antik bir havaya sahip.
Amforada şarap olgunlaştırma, oldukça doğal bir yöntem. Üzüm suyu, kabuklarıyla birlikte toprağa gömülen kil kaplarda fermente ediliyor. Bu yöntem, şarap üreticisine fazla çaba harcatmadan eski zamanların şaraplarına benzer sonuçlar veriyor. Arkeologlar ve tarihçiler, ilk şarapların bu şekilde üretildiğini düşünüyor. 8.000 yıl önce üretilmiş bir şarabın benzerini tatma şansı pek nadir; bu antik şarapların günümüzde tekrar popülerleşmesi ise oldukça sıra dışı.
Üreticilerden bazıları, Gür-cistan’daki geleneksel şarap evlerini gezerek bu yöntemleri yerinde öğreniyor. Fruška Gora, “graşac” üzümünden eşsiz bir aroma çıkaran Vinčić şarapçılığının yanı sıra, amfora şarapları ve modern şaraplar konusunda aynı tutkuyu paylaşan Kovačević şarapçılığına da ev sahipliği yapıyor.
Sırbistan’da, ülkenin kuzeyinden güneyine kadar birçok bağda amforada şarap üretiliyor. Niš’e sadece on kilometre uzaklıktaki Malča Şaraphanesi, şaraplarını tıpkı şehirlerinin “Naissus” olarak adlandırıldığı dönemlerdeki gibi, bin kiloluk amforalarda saklıyor. Bu eski teknik, Fruška Gora’daki “Baša Vino” gibi diğer şarap üreticileri tarafından da uygulanıyor. Üreticilerden bazıları, Gür-cistan’daki geleneksel şarap evlerini gezerek bu yöntemleri yerinde öğreniyor. Fruška Gora, “graşac” üzümünden eşsiz bir aroma çıkaran Vinčić şarapçılığının yanı sıra, amfora şarapları ve modern şaraplar konusunda aynı tutkuyu paylaşan Kovačević şarapçılığına da ev sahipliği yapıyor.
Yerel üzüm çeşitleri, yenilikçi ve meraklı şarap üreticileri sayesinde Sırbistan, amforada şarap üretimi trendine güçlü bir şekilde katıldı. Bu sayede, binlerce yıllık güzel bir şarap geleneği yeniden hayat buluyor.