Balıkçı Köyünde Orta Çağ Kalesi

Tuna Nehri’nin en dingin yeri burası. Yaklaşık 150 kişinin yaşadığı bu küçük balıkçı köyü, eskiden büyük ve güçlü bir yerleşim yeriymiş. Köy, Sultan II. Bayezid’in 1483’te yaptırdığı Ram Kalesi ile korunurmuş. Yıllar geçmiş, ordular ve halklar değişmiş, ama balıkçılık ve bağcılık hep aynı kalmış.
Ram Kalesi’ne karadan ya da nehirden ulaşabilirsiniz. Banatska Palanka’dan kalkan feribotla geçmek ayrı bir deneyim. Üstelik bu feribot, Sırbistan’ın en uzun feribotu ve bir asırdan fazladır kullanılıyor. Yolculuk sadece 25 dakika sürüyor, ama bu süre içinde harika manzaralar yakalaya-bilirsiniz. Tuna burada daha sakin akar; sanki bir göldeymişsiniz gibi hissettirir. Araba, bisiklet hat-ta otobüs bile bu feribotla taşınıyor.

Kaleye gelirsek, beş kulesinin her biri üç katlı ve her katta toplar için özel yerler var. Ana Donjon kulesi hâlâ dimdik ayakta. Kale toplamda 36 top yuvasıyla zamanında güçlü bir savunma hattı oluşturmuş.

1. yüzyılda tüccarların konakladığı ve alışveriş yaptığı Kervansaray, bugünkü otellerin ve AVM’lerin atası sayılır. Hâlâ korunmuş durumda ve içinde bir Ortodoks kilisesi barındırıyor.

Köy, adını Keltlerden almış ve geçmişten bugüne güçlü bir bağ kurmuş. Bu bağ, kedi balığı, morina, levrek ve sazan gibi taptaze balıkların servis edildiği iki restoranıyla yaşatılıyor. Yanına mutlaka köyün rüzgar gülleri altında yetişen üzümlerden yapılan yerel şaraplardan da ekleyin. Balık ve şarap burada birbirini tamamlar.

Özetle:

• Tuna, Ram Kalesi civarında dört dağ nehrinin etkisiyle daha yavaş akar, bu yüzden gölde yolculuk ediyormuş gibi hissedersiniz.
• Feribotla Ram Kalesi’ne ulaşım ortalama 25 dakika sürüyor ve bu Sırbistan’ın en uzun feribot geçişidir.