Subotica’nın Arnavut kaldırımlı sokaklarında dolaşırken Art Nouveau ve Neo-Gotik tarzındaki binalar nefesinizi kesecek. 19. yüzyılın ortalarından 20. yüzyılın başlarına uzanan altın çağı sayesinde şehir, renkli, ilgi çekici ve benzersiz yapılarla dolu.
Tuna Nehri’nin kıyısında yer alan Novi Sad, köklü tari-hiyle modern yaşamın enerjisini bir araya getirerek eşsiz bir atmosfer sunuyor. Arnavut kaldırımlı sokaklarında gezinirken sizi büyüleyecek kafeler, butik mağazalar ve zanaat atölyeleri, şehrin kendine has ruhunu gözler önüne seriyor.
Lonely Planet, Belgrad’ı “dünyanın en iyi gece hayatına sahip şehri” seçmiştir.
Tüm dünyada olduğu gibi Sırbistan’da kano (kayaking) son yıllarda epey popüler. Siz de bu kürek sporuna meraklıysanız Belgrad’a gittiğinizde Zemun Sahili’ni kesinlikle programınıza ekleyin. Havanın ısınmasıyla birlikte Sırbistan’daki pek çok nehir ve gölde kuğuların süzülmeye başladığını izlemek de ayrı bir keyif.
Ruhunuzu canlandıran ritimler, huzur veren melodiler ve sosyalleşmek için harika bir atmosfer sunuyor. Tek yapmanız gereken, bu enerjinin sizi içine çek-mesine izin vermek.
Bugüne kadar festival, dünyanın dört bir yanından yüzlerce sanatçının sahne aldığı, birkaç farklı sahneye yayılan üç günlük büyük bir etkinliğe dönüştü. Her yıl daha fazla yabancı ziyaretçiyi ağırlayarak uluslararası bir festival haline geldi.
Çünkü Avrupa’nın bu bölgedeki en büyük ve en popüler barbekü festivali olan Leskovac Roštiljijada (Barbekü Festivali) burada düzenleniyor. Yedi gün süren bu festivalde yaklaşık yarım milyon ziyaretçi ağırlanıyor.
En güzel yanı ise at-mosfer ve sosyalleşme. Burada eski dostluklar pekişiyor, komşu teknelerdeki ekiplerle yeni dostluklar kolayca kuruluyor.
Sırbistan’da düzenlenen etkinlikler, geçmişten gelen mutfak kültürünü ve büyükannelerimizin eski tariflerini yaşatıyor. İşte Bela Palanka’daki Banica Günleri de tam olarak bunu yapıyor