Ram Kalesi’ne karadan ya da nehirden ulaşabilirsiniz. Banatska Palanka’dan kalkan feribotla geçmek ayrı bir deneyim. Üstelik bu feribot, Sırbistan’ın en uzun feribotu ve bir asırdan fazladır kullanılıyor. Yolculuk sadece 25 dakika sürüyor, ama bu süre içinde harika manzaralar yakalaya-bilirsiniz.
Bu bölgede yaşayan halklar, Golubac’a kendi dillerinde “güvercin” anlamına gelen isimler vermiştir.
Kraljevo’nun güneyinde, Leylak Vadisi’ne bakan Maglič Kalesi, ortaçağın gizemini taşıyan bir ma-sal diyarını andırır. Stolovi Dağı’nın zirvesine kurulan bu kale, Ibar Nehri’nin üzerinde tüm hey-betiyle yükselir ve prenseslerin, şövalyelerin hikayelerine hayat verir.
Festival, hem Belgrad Kalesi’nin hem de nehir manzarasının tadını çıkarabileceğiniz bir ortamda gerçekleşiyor. Rock’tan popa, elektronik müzikten her türlü tarza uzanan geniş bir müzik yelpazesiyle eğlencenin dibine vuruyorsunuz.
Guča’daki Trompet Festivali’ni duymadıysanız, tam da keşfetmenin ve bu eşsiz deneyimi yaşamanın zamanı!
Bunları yalnızca tahmin edebiliriz. Ama o dönemin bağcılık geleneğinden gelen yerel üzümlerle yapılan şarapların tadını çıkarabiliriz. Örneğin, Sırbistan’da üretilen Tamjanika şarabıyla başlaya-biliriz. Dünyada genelde tatlı bir şarap olarak bilinirken, burada kuru, taze ve aromatik bir karak-terle karşımıza çıkar; bölgenin özgünlüğünü yansıtır.
Genellikle beyaz üzümlerle üretilse de, bu şaraplar yapı itibarıyla kırmızı şaraplara daha yakın. Renkleri güçlü, kehribar ve turuncu tonlarında; tatları dolgun, sert, ekşi ve kuru. Kokuları ise olgun, baharatlı, kırsal ve antik bir havaya sahip.
Dünya çapında ünlülerin ilgi gösterdiği bu lezzeti, ilk deneyenler arasında İngiliz kraliyet ailesi üyeleri yer alıyor. Ancak Maçva ve Srem sınırındaki Zasavica Doğa Parkı’ndan gelen bu eşsiz peynir, asıl dikkatleri Novak Đoković ile üzerine çekti.
Her ne kadar basit görünse de, Belmuž’u herkes yapamaz! Tek bir tarif yok, eski teknikler nesilden nesile aktarılmış. En iyi Belmuž, büyük kazanlarda ve açık ateşte yapılıyor.